Gürkan: “Gayemiz bu memleketin istikbalidir”
Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Muharrem Ayı dolayısıyla Büyükşehir Nikah Sarayında iftar programı düzenlendi …
Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Muharrem Ayı dolayısıyla Büyükşehir Nikah Sarayında iftar programı düzenlendi …
Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Muharrem Ayı dolayısıyla Büyükşehir Nikah Sarayında iftar programı düzenlendi.
Nikah Sarayı’nda düzenlenen iftar programına, Vali Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İl Müftüsü Veysel Işıldar, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, İlçe Belediye Başkanları, Kamu Kurum ve Kuruluşu Temsilcileri, STK Temsilcileri ile kanaat önderleri katıldı.
“Alevi’siyle Sünni’siyle Türkiye bir bütündür”
Cem Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan programda yaptığı konuşmada, “Valime ve Büyükşehir Belediye Başkanıma bu etkinliği organize ettikleri için teşekkür ediyor, minnettarlığımı sunuyorum. Bu etkinliğin Türkiye’nin 81 iline de örnek olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum. Şu gerçeği unutmayalım. Alevi’siyle Sünni’siyle Türkiye bir bütündür. Hiçbir zaman hiçbir şekilde oyunlara, provokasyonlara gelmememiz gerek. Alevi’siyle Sünni’siyle şu anda herkes bir arada ne güzel bir ortam. Muharrem ayı 10 Muharrem Hz. Hüseyin ve aile efradının şehit olduğu gündür. Bizi tekrar birlik ve beraberlik düşüncesine sevk etmesi için bir vesiledir. Hz. Ali’nin, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın ve Hz. Ebubekir’in mezhebi mi vardı. Ne oldu da birbirimize düşmeye başladık. Alevi’dir-Sünni’dir diye bunu kendimize sorduk mu? Acaba bunu bize tefriki zikredenlerin vebal ve günahına ortak mı olalım yoksa elimizin tersiyle bunu silip bir bütün şeklinde ileriye doğru gidelim. Muharrem ayı bizi tekrar birlik ve beraberlik düşüncesine düşüncesiyle hareket etmemiz için vesiledir. Hz. Hüseyin kimdir Cenab-ı Peygamberimizin torunu, Peygamberimiz kimdir. Alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Peygamberimiz. Ne güzel şu nezih toplum bunun bilinciyle bir araya gelmiş ne kadar güzel. Hacı Bektaş-ı Veli’nin ifade ettiği gibi ‘bir olalım, iri olalım, diri olalım’ cenabı Allah bize başka Kerbela’lar yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
İftar duasını Ali Kapısı Derneği Pir Teslim Abdal Cem Evi dedesi Ahmet Duran Güneş yaptı. İftar duası öncesinde kısa bir selamlama konuşması yapan Ahmet Duran Güneş, “Birlik ve beraberliğimiz adına bizleri bir araya getiren Sayın Valimize ve Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
“Muharrem ayında çok büyük olaylar zuhur etmiştir”
Muharrem Ayı’nın insanlığa barış getirmesi temennisinde bulunan Başkan Gürkan, “Muharrem Ayı önemli ve kutsal aylardandır. Allah’ın 12 ayı vardır bunlardan Recep, Muharrem, Ramazan ve Şaban ayı kutsal aylardır. Muharrem ayında çok büyük olayların zuhur ettiğini biliyoruz. Muharrem orucu İslam öncesinde de insanlığa Cenab-ı Allah tarafından farzı ayin olarak tutulması için emrolunmuş bir oruçtur. 10 Peygamberimize 10 önemli olay bu ayda nazil olmuştur. Yine bu ayda insanlığı ve İslam’ı inciten, acıtan Kerbela hadisesi Hz. Hüseyin ve 72 ehlibeyt bu ayda şehit edilmiştir. Mezhepler İslam’dan 350 yıl sonra oluşmuş içtihatların sonucunda günümüze kadar gelmiş ve devam eden bir yapı var. Esas olan Kur’an ve Sünnettir. Esas olan insandır. Bugün İslam dünyasına baktığımız zaman bölünmüş, parçalanmış ve kan gölüne dönmüştür. O zaman kendimize bir çeki düzen vermemiz lazım. Allah’ın dini üzerinde ihtilafa düşüp Allah’ın dünyaya getirdiği ruhundan üflediği insana zulmetmek onları katletmek kadar insanlığa ve İslam’a aykırı hiçbir şey olamaz. Onun için Aşık Veysel, ‘Yezit nedir, ne Kızılbaş. Değil miyiz hep bir gardaş. Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir tek çaresi. Şu alemi oluşturan bir, O’dur külli şeye kadir, Alevi Sünni’lik nedir, Menfaattir varvarası’ bizler kendi menfaatlerimiz için, kendi gelecek ve istikballerimiz için insanları birbirine bırakarak insanların düşünceleriyle, insanların inançlarıyla insanların içerisine nifak sokarak o insanlara zulüm etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu işlerle uğraşanların mertebeleri ne olursa olsun, makamı ne olursa olsun cahildir. Gerçeği örtene cahil denir. Bizlere bu çirkinlikleri yaşatanlar hissiyat ve nefisleriyle kendi menfaatleri ve istikballeri için bu sıkıntıları oluşturuyor.
Müslüman, mümin ferasetli olur. Bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Ama yıllardan beri bizlere bu manzumeyi, bu şiirleri, bu senaryoları yazıp oynatıyorlar. Artık kendimize gelmenin zamanıdır. Artık insanların düzgün ve dik olması lazım. Hatır için haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan hüviyetine bürünmemesi lazım. Doğruyu her yerde söylememiz lazım. Cesaret insanları zafere korkaklık ölüme götürür. Gayesi olmayan insanların geleceği olmaz. Bizim gayemiz bu memleketin istikbalidir. İstikbalindeki birlik, beraberlik, dirlik ve düzenidir. Muharrem ayı içerisinde, yas ayı içerisinde Kerbela şehitlerimizin Yezid tarafından susuz çöllerde su vermeyerek param parça edildiler. Bunlardan ders almadığımız müddetçe Kerbela hadiselerini, Yezid hadiselerini çok yaşarız. Peygamber Efendimize siz dünyaya niçin geldiniz dediklerinde, Peygamber Efendimiz ‘ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim’ esas olan güzel ahlaktır. Muharrem ayının bütün canlarımıza, bütün insanlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cenab-ı Allah insanlık tarihinde göstermiş olduğu önemli olayları bu ayın yüzü suyu hürmetine göstererek bu insanlarda birlik ve beraberlik duygusu oluşturmasını niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.
“Hz. Ali Davası hak davadır”
Tutulan Muharrem oruçlarının kabul olması dileğinde bulunan Vali Şahin ise yaptığı konuşmada, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Muharrem ayına denk gelen tarihi hadiselerden bahsetti. Bunların içerisinde menfur bir hadise var. Öyle menfur bir hadise ki öyle büyük bir deprem oldu ki İslam tarihinde o depremin meydana getirdiği sarsıntılar oluşturduğu faylar hala canlılığını koruyor. O hadise Kerbela hadisesidir. Kerbela’da Hz. Hüseyin, evlatları ve akrabalarından 72 can vahşice katledildi, şehit edildi. Bu hadise 7. asırda meydana geldi. Türkler 9. Yüzyıldan sonra Müslüman olmaya başladı. Müslüman olan her Türk, her Türkmen kabilesi bulunduğu yerde Hz. Ali ve onun haklı davasını, Kerbela’daki büyük hadisenin elemini kalbinde hissetti. Orta Asya’dan Balkanlara kadar hem Ehl-i Beyt davasını taşıdı hem Kerbela hadisesinin acısını taşıdı. Bir yerde Türkmen varsa orada Hz. Ali sevgisi vardır, Ehl-i Beyt sevgisi vardır. Türkler olarak Hz. Ali davasının yılmaz savunucuları olduk. Hz. Ali davası hak davadır. Kerbela hadisesi de bir büyük zulümdür. Elbette zalimden yana değil haklıdan yana, Ehl-i Beyt’ten yana olacaksınız. O dönemden bu döneme ne diyor Kerbela hadisesi zalimler bitmiyor, zulüm bitmiyor, haksızlık bitmiyor, Yezid’ler bitmiyor. O zaman bizler de Yezid’lere karşı bugün haklıdan yana, haktan yana gücümüz oranında pozisyon alacağız. Bu bizim hem insanlığımızın hem Müslümanlığımızın bize yüklediği görevdir. Her zaman haktan, haklıdan yana bir toplum geliştirebilirsek dünyada zulümler temizlenir” diye konuştu. – MALATYA